18 Aralık 2012 Salı

AKP Tipi Başkanlık Sistemi

Yeni anayasa çalışmalarıyla birlikte araya sıkıştırılmaya çalışılan bir diğer hususta başkanlık sistemidir. Başkanlık sistemi iyidir, kötüdür; ülkemize uyar,uymaz tartışmaları zamanı geldiğinde yeterince yapılır. Eğer bizim toplumumuza uygun bir yapıysa neden olmasın ?

Asıl tartışılması gereken AKP hükümetinin getirmeye çalıştığı başkanlık sistemidir. Aslında başkanlık sistemi yerine padişahlık sistemi demek yanlış olmaz. Bizim milletçe asıl tartışmamız gereken, asıl karşı çıkmamız gereken sistem bu olmalıdır.

Çünkü bu sistem milli iradeyi tek elde toplayan bir sistemdir.
AKP tipi başkanlık sistemi demokrasinin gereği olan güçler ayrılığı ilkesini ve bu ilkenin getirdiği, güçlerin birbirini denetleme mekanizmasını yok etmektedir. Şu an meclisin yasama yetkisiyle çıkardığı kanunlar, yargı ile denetlenebilir. Bakanlar kurulunun yürütme ile ilgili uygulamaları yasama ve yargıyla denetim altında tutulabilir. Ancak yeni sistem bu dengeleri yok edecektir. Hatta başbakan bu kötü niyetini; “İşte bu kuvvetler ayrılığı denilen olay var ya, o geliyor sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor” sözleriyle açık açık göstermiştir.
Başbakan, AKP tipi başkanlık sisteminde;  yasama yetkisini (bugünkü meclisin yetkisini) ve yürütme yetkisinin  tamamını (bugünkü bakanlar kurulu yetkisini) başkanda toplamak istiyor. Ve hiçbir şekilde yargı bunları denetleyemiyor. Başkan hem yasama ve yürütme yetkilerine sahip olacak, hem de hiç bir şekilde denetlenmeyecek. Yani başkan istediği gibi at oynatabilecektir. 

Başkan istediği gibi kanun hükmünde kararname çıkarıp, yeni kanunmuş gibi uygulatabilecek. Böyle bir hak Osmanlı'nın son dönemlerindeki padişahlarda bile yoktu. Kanun hükmünde kararnameler, bakanlar kurulunun, meclisin çıkarması gereken kanunların yerine çıkardığı geçici kanunlardır. Yani bakanlar kurulu bir nevi meclisin yetkilerini üstüne almıştır. Şu an ki bu durum bile tartışma konusudur ve bu durumun gerçek demokrasilerde olmaması gerekir. Mevcut durumun yeterince kötü olması yetmiyormuş gibi, getirilmek istenen yeni sistem de tüm bu haklar başkana verilecektir. 

Ayrıca başkan, bakanlar kurulunu istediği gibi oluşturacak ve istediği gibi azledecektir. Hiç bir şekilde bir onay veya denetleme organı olmayacaktır. AKP tipi başkanlık sisteminde başkan, kimi isterse bakan yapabilecektir. Hatta başkan istediği kadar bakanlık kurup, kaldırabilecektir. Yani isterse bütün sülalesini bakan yapabilir, hiç kimse bu duruma itiraz edemez ve kanunen engel olamaz.

Başkana tanınan olağanüstü yetkiler daha bitmedi. Olağanüstü demişken, bugün sıkı yönetim, seferberlik ve olağanüstü hal ilan etme yetkileri TBMM'ye aittir. 
Akp tipi başkanlık sisteminde bu hak tahmin edin kime geçecek ?
Evet doğru tahmin. Sıkı yönetim, seferberlik ve olağanüstü hal ilan etme yetkileri de başkana geçecek. Ve yine denetleme veya onay mekanizması olmaksızın.

Ve sıra geldi başkana verilecek en büyük yetkiye. Bu yetki meclisi fesih etme yetkisi. Tam da okuduğunuz gibi. Eğer isterse kudretli padişahımız pardon başkanımız "TBMM seçimlerinin yenilenmesi adı altında" meclisi feshedip yeni meclis seçtirebilecek. Yani bu maddeyle 1876 yılında ilan edilen Kanun-i Esasi dönemine geri dönmüş olacağız. Öyle bir başkan ki tek bir yazıyla koca meclisi yok edebilecek.

Eğer taslağı okursanız "Hani meclisin başkanı denetleme yetkisi yoktu ?" diyeceksiniz. Haklısınız; meclisin başkanı azletme gibi bir yetkisi var. Hatta başkanın bütçelerini onaylamama yetkisi de var. Ama öyle bir meclis düşünün ki, 550 kişi ancak üçte iki çoğunlukla başkanı azledebilecek ya da bütçesini onaylamayacak; bunun karşılığında başkan tek bir imzayla o meclisi feshedebilecek. Meclis daha başkanı azletmek için oylamaya başlar başlamaz, başkan tek bir resmi yazıyla bütün milletvekillerini kovar.
Bu yeni sistemde başkanın görevden alınması için ancak 3 yol var. Ya görev süresi dolacak, ya ağır ceza kapsamına giren bir suçla yargılanıp suçlu bulunacak, ya da ölecek. Başka hiçbir şekilde başkan ayrılmak istemediği sürece, görevden alınamaz.

Bu sistem öyle bir sistem ki, şu an zaten berbat durumda olan demokrasimizi çok daha geriye götürecektir. Bu yazıyı okuyanlar neden AKP tipi başkanlık sistemine padişahlık sistemi dediğimizi anlamışlardır umarım. Ne yapıp edip bu yasaya karşı çıkmalıyız. Özellikle milletçe karşı çıkmalıyız. Hangi siyasi görüşte olursa olsun, hangi partiye oy vermiş olursa olsun herkes mevcut hükümetin getirmeye çalıştığı başkanlık sistemine karşı çıkmalı. AKP seçmeni de bu sisteme karşı çıkmalı. Çünkü bugün AKP li başkan gelir yarın MHP li, CHP li gelir. Ve tüm başkanlar bu yetkilere sahip olacak. Sanmayın ki sonsuza dek AKP iktidarda olacak. O yüzden yeni anayasada tanımlanacak yetkiler, mevcut siyasi durumdan bağımsız olarak değerlendirilmelidir.

Bu yazıdaki eleştiriler başkanlık sistemine karşı değil; AKP'nin getirmeye çalıştığı başkanlık sistemine karşı yazılmıştır. Başkanlık sistemiyle alakalı tartışmalar ayrıca yapılır. Henüz yeni sistemle ilgili eleştirilerim bitmedi. İsteyen, bu değerlendirmelerimi, AKP'nin hazırladığı başkanlık sistemi taslağını okuyarak teyit edebilir. 

Maddeler yazım itibariyle sıradan yasalarmış gibi görünüyor. Ancak üstlerinde 30 sn. düşünmek bile yukarıda yazdıklarımı farketmek için yeterlidir.  Başka bir yazıda madde madde eleştirilere devam edeceğim.

twitter.com/izzettinh

Facebookta Paylaş

0 yorum:

Yorum Gönder